Seyirci başka bir Hande izliyor

‘Yılanların Öcü’ dizisinde canlandırdığı ‘Fatma’ rolüyle dikkat çeken Hande Soral “Bir aksiyon dizisinde oynamak isterim” dedi

‘Yılanların Öcü’ reytinglerde yükselmeye devam ediyor. Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Samimi bir iş oldu. Seyircinin özlediği toprak hikayesini, kült bir roman uyarlaması şeklinde sunmak sanıyorum dizimizi izlenir kıldı.

Zaman geçtikçe karakterinizle aranızda nasıl bir bağ oluştu?

Sadece ‘Fatma’ için değil, dizideki hemen hemen bütün karakterleri kendi hayatımda tanıyormuşum gibi bir his var içimde. Hepsi Kapadokya’da yaşayan tanıdığım insanlar gibi geliyor. Sanırım ‘Fatma’yla arkadaş olabildik. Artık onu yakından tanıyorum.
sekabet
Kapadokya’ya alıştınız mı?

Değil alışmak artık Kapadokyalı olduk. Set dışında vaktimi çoğunlukla evimde geçiriyorum. Dinleniyorum, yüzüyorum, spor yapmaya çalışıyorum, okuyorum ve izliyorum.

Bu dizinin oyunculuğunuza ve kariyerinize nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?

‘Yılanların Öcü’ başka bir tarafımı gösterebildiğim bir iş oldu. İlk defa taşralı, köylü bir karakteri oynuyorum. Seyirci başka bir Hande Soral izledi. Bu açıdan dizinin kariyerimde önemli bir yeri var.

Yer yer senaryoya müdahale etmek istediğiniz anlar oluyor mu?

Senaryoya değil ama oynadığım sahnelerin içeriğine zaman zaman müdahale ediyorum. Cemal Şan, bu konuda özgür bir yönetmen… Fikirlere açık biri.

Hayatınızdaki en son yenilik ve heyecan ne oldu?

Son büyük yenilik 10 ay önce Kapadokya’ya yerleşmem oldu. Hem stresli, hem heyecanlı, hem korkutucu, hem umutluydu. Ve şimdi bakıyorum gerçekten iyi ki olmuş.

Rol seçer misiniz yoksa bütün rolleri oynarım mı dersiniz?

Tabii ki rol seçerim. Ama her beğendiğim senaryoyu ve karakteri oynamak isterim. Mesela güzel bir şekilde yapılırsa ‘Tom Rider’ gibi bir aksiyon filminde oynamak isterim.

‘Babamın tavsiyesine uyuyorum’

Şu ana kadar aldığınız en iyi tavsiye neydi ve kimden aldınız?

Babamdan aldım, “Aklından geçen her şeyi yap ki sonra keşke deme.”

Hayatta yapamadıklarınız için keşke der misiniz?

Babam bana bu tavsiyeyi verdiğinde çok küçüktüm. O zamandan beri keşke dememeyi mottom olarak belirledim. İsteyip de yapmaya kalkışmadığım hiçbir şey olmadı şu ana kadar, sonu iyi ya da kötü olsa da hep ‘Benim tercihim’ demeyi öğrendim.